BİRLEŞİK ÇERKASYA KONSEYİ
KURULUŞ BİLDİRGESİ
Tarihin en eski uluslarından biri olan Çerkesler, Rus Çarlığı’nın emperyal politikaları nedeniyle saldırı altında olan anavatanları Çerkesya’yı savunmak amacıyla başlattıkları ve kesintisiz olarak 101 yıl süren bağımsızlık savaşını kaybederek ülkelerini terk etmek zorunda bırakılmıştır. Savaşma kabiliyeti olmayan çocuk, kadın ve yaşlıların katledilmesinden, yerleşim yerlerinin tümüyle yakılarak yok edilmesine kadar çeşitli uygulamalarla çok sayıda insanın acımasızca öldürülmesine yol açan mutlak bir etnik soykırıma imza atan Çarlık Rusyası, kalan Çerkesleri ise anavatanlarından sürgün ederek dünyanın dört bir yanına dağılmalarına neden olmuştur. Rus Çarlığı’nın yıkılarak yerine kurulan Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında anavatan Çerkesya’da çok az sayıda kalan Çerkesler çeşitli haklara kavuşmuş olsalar da zaman içerisinde bu haklar da ellerinden alınmaya çalışılmıştır.
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden itibaren Rusya Federasyonu adı ile kurulan devlet ise bugün federatif devlet yapısından üniter bir devlet yapısına dönüşmüştür. Bu dönüşümle birlikte Çerkes Ulusu, sahip olduğu sınırlı hakları da her geçen gün yitirmeye devam etmektedir. Çerkeslerin yoğun şekilde yaşadığı özerk cumhuriyetlerin devlet başkanlarının seçim yerine Moskova tarafından atanması, anadilde eğitim imkanlarının kısıtlanması, Çerkesya’ya dönmek isteyen Çerkeslere olağanüstü zor koşulların ileri sürülmesi ve Rus olmayan etnik unsurların anayasaya eklenen maddeler öne sürülerek ayrımcılığa tabi tutulması, bizzat Rusya Federasyonu’nun hukuka dayandırarak yaptığı asimilasyon uygulamalarına örnek olarak gösterilebilir. Bunun dışında Çerkes Ulusu adına varlık mücadelesi veren Çerkes aktivistlerin, kanaat önderlerinin, akademisyenlerin ve gazetecilerin faili meçhul cinayetlerle katledilmeleri, çeşitli komplolar neticesinde mahkum edilmeleri, diasporadan anavatana zor şartlar altında dönebilmiş Çerkeslerin çeşitli iddialar neticesinde yeniden sürgüne tabi tutulmaları da Çerkesya’nın ve Çerkes Ulusu’nun nasıl bir baskı altında olduğunu gösteren diğer faşizan uygulamalardır.
Tüm bu insanlık dışı uygulamalara maruz kalan Çerkesler, zaman zaman Rus devlet görevlileri ya da sivil kişiler tarafından basın yoluyla çeşitli aşağılamalara uğramaktadırlar. Ayrıca soykırım ve sürgün neticesinde farklı ülkelerde yaşamak zorunda kalan Çerkeslerin kendi kültürlerini, dillerini, yaşam tarzlarını korumaları da mümkün olmamaktadır.
Rusların, Çerkesya ile emperyal amaçlarla ilgilenmeye başladığı ilk günden itibaren sürekli baskı altında yaşamakta olan Çerkes Ulusu, dünya kamuoyunu yaşadıkları sorunlar hakkında bilgilendirmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmuş olsalar da farklı nedenlerle dünya kamuoyuna seslerini yeterince duyuramamışlardır. Yaklaşık bir yıldır devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı tüm dünyaya, Rusya Federasyonu’nun hala insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sürdürdüğünü bir kez daha göstermiştir. Ukrayna’nın işgali ile Çerkesya’nın işgal edilmesi süreci arasında 158 yıldan fazla süre geçmesine rağmen değişen savaş araçları dışında uygulanan yöntemlerin benzerlikleri dikkat çekmektedir. Bu durum soykırımı insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak niteleyen modern evrensel hukuk sisteminin Rusya’yı engellemede başarılı olamadığını açıkça ortaya koymuştur.
Varlığını yaşatmak, geleceğe taşımak, anavatanında özgürce yaşamak iradesini açıkça ortaya koyan Çerkes Ulusu, Rusya’nın Çerkes Ulusu’nu ve Çerkes kimliğini belirleyen her türlü unsuru yok etmek amacıyla uyguladığı asimilasyon ve etnik soykırım politikaları karşısında Çerkes Ulusu’nun dilini, kültürünü, ulusal varlığını koruyabilmek, anavatanının sahibi olmak ve geleceğine sahip çıkabilmek için izlenmesi gereken tek yolun Çerkesya toprakları üzerinde bağımsız bir Çerkesya devletinin kurulması olduğu sonucuna varmıştır.
Bu gerçeklerin ışığında anavatandan ve Çerkes diasporasından delegelerin katılımıyla nihai amacı bağımsız Çerkesya’yı kurmak olan Birleşik Çerkesya Konseyi kurularak hayata geçirilmiştir.
Birleşik Çerkesya Konseyi, Ukrayna’da, Rusya Federasyonu’nda, Anavatanda ve tüm dünyada yaşanan değişim, dönüşüm ve güç mücadelesinde, Çerkes Ulusu’nun varlığını yaşatabilmesi, anavatan Çerkesya’ya sahip çıkabilmesi, Çerkes soykırımını ve tarihi, kültürel, ekonomik, hukuki, politik sorunlarını uluslararası arenada devletlere, parlamentolara, kongrelere, diplomatik misyonlara ve diğer uluslararası kuruluşlara taşıyacak, Çerkes Ulusu’nun varlık mücadelesinin öncü örgütü olarak faaliyet gösterecektir.
Çerkes Ulusu’na ve tüm insanlığa hayırlı ve uğurlu olması temennisiyle kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Kenan KAPLAN
Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkanı
21.01.2023